top of page

Robotlar İnsan İşçilerin Yerini Alacak mı?

Umalım da Öyle Olsun.


Antony P. Mueller - 30.08.2019


Son iki yüz yılda teknoloji, insan yaşamını önceki bin yılda olduğundan daha fazla dönüştürmüştür. 1840 yılına kadar Amerikan iş gücünün %70’inden fazlası tarımda istihdam edilirken, şimdi bu oran %2’den daha azdır. Serbest kalan işgücü önce imalat sektöründe, sonra da hizmet sektöründe iş buldu. Şimdi robotlaştırmayla birlikte emeğin makineler aracılığıyla ikame edilme hızı artacak ve yapay zeka hizmet sektöründe giderek daha fazla işgücünün yerini alacak.


Çok yönlü komplike işler bile istihdam güvencesi sunmayacak. Üniversite diploması artık yüksek kazanç için bir giriş bileti değil. Ancak yeni teknolojiler aynı zamanda sorunun çözümünü de içeriyor. Teknolojik ilerleme meslekleri yok ederken, yenilikler ekonomiyi daha üretken kılıyor. Zenginlik, doğru anlaşıldığında, üretkenliktir. Verimliliğin artması, aynı miktarda mal üretmek için daha az emeğe ihtiyaç duyulması anlamına gelir. Üretkenlik ne kadar yükselirse, o kadar zengin oluruz.


Robotik teknolojiler stokundaki mevcut eğilim de zenginliğin gelecekteki büyümesine işaret etmektedir (Şekil 1).


Şekil 1: Dünya çapında binlerce birimlik robotik stoku.
Kaynak: Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR) 2018

Asıl Tehlike

Karşı karşıya olduğumuz sorun işsizlik tehdidi değildir. Asıl sorun, bazı işlerin kaybına karşı toplumsal direnişin ortaya çıkması ve anti-kapitalist bir zihniyetin hâkim olup ekonomik ilerlemeyi engellemesidir.


Ancak özgür bir toplumda robotlaştırma (otomasyon) bir tehdit değil, bir nimettir. Daha iyi bir gelecek sadece robotlaşmanın devam etmesini gerektirmez, aynı zamanda özgür kapitalizme doğru paralel bir hareket de olmalıdır.


Giderek artan oranda yaşlı insanla karşı karşıya kalan toplumlarda, robotlaştırmanın yaygınlaşması kamu emekliliği ikileminden çıkış yoludur. Gelişmekte olan ekonomiler için robotlaştırma, yoksulluğun üstesinden daha hızlı gelmenin yoludur. Bir bütün olarak insanlık için ekonominin robotizasyonu, daha az külfetli bir yaşam sürmenin ve yüksek bir yaşam standardı elde etmenin yolunu açmaktadır (Şekil 2).


Şekil 2: 2017’de imalat sektöründe her 10.000 çalışana karşılık kurulu endüstriyel robot sayısı.
Kaynak: Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR) 2018

İstihdam sadece daha fazla zahmet ve emek demektir ve daha iyi bir geleceğin anahtarı değildir. Asıl anahtar daha yüksek üretkenliktir. Robotlaştırma, makineleşmenin çiftliklerde ve fabrikalarda çalışma angaryası için yaptığı gibi sıkıcı işlerden aynı şekilde kurtulmayı sağlar. Aynı zamanda robotlaştırma (önceki tüm makineleşme biçimlerinde olduğu gibi) gıda, giyim ve barınma gibi temel ihtiyaçların maliyetini daha da düşürecektir. Bugünkü refahımız, kapitalizmle birlikte gelen makinelerin kullanımının bir sonucudur (bkz. Şekil 3).


Şekil 3: Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (2011 fiyatlarıyla uluslararası dolar bazında).

Devlete Duyulan İhtiyacın Azaltılması

Yeni teknolojik araçların potansiyel olarak sunduğu en büyük fayda, bizi sadece zahmetten ve tatsız işlerden değil, aynı zamanda siyasetten de kurtarmasıdır. Temel mal ve hizmetlerin maliyetini büyük ölçüde düşüren yeni teknolojiler, siyasî aygıtı geçersiz kılabilir ve hükümetin, kamu idaresinin ve yargı sisteminin işlevlerinin özelleştirilmesine olanak tanıyabilir. Üretimin yüksek düzeyde otomatikleştiği ve geleneksel anlamda bir devletin olmadığı bir dünyada, yaşam maliyeti bugünkünün sadece ufak bir kısmı olacak ve mecburi katkılar gelirin sadece göz ardı edilebilir bir kısmını oluşturacaktır.


Devlet aygıtının çözülmesiyle birlikte, sıradan insanın omuzlarından devasa bir mali yük kalkacaktır. Özgür kapitalizm, devletin büyük ölçüde küçültülmesi ve siyasetin ortadan kaldırılmasıyla birlikte, modern yurttaşı etkileyen mali yükleri ortadan kaldıracaktır.


Anarko-kapitalist bir düzen, yeni teknolojilerin çığ gibi büyüyen kamu politikaları ve regülasyonlarını ortadan kaldırmasının yolunu açacak ve böylece verimsiz, yozlaşmış, adaletsiz ve özünde antidemokratik olan mevcut sistemi ortadan kaldıracaktır. Ekonomik hayata yönelik hiçbir devlet müdahalesi refaha yol açmayacaktır. Refaha giden yol devletin ortadan kalkması ve siyasetin sona ermesidir.


Robotlaştırma Sosyal Demokrasiye Karşı

Serbest bir ekonomide üretkenlik o kadar yükselir ki maaşların satın alma gücü, iş güvencesi ve temel ihtiyaçların masraflarının karşılanması konusundaki endişeleri ortadan kaldırır (Özgür kapitalizm sadece artan gelirleri garanti etmekle kalmaz, aynı zamanda tiranlığı zapt etmenin bir aracıdır ki bu da maddi ilerlemeden daha önemli olabilir). Son derece üretken bir ekonomiye ve devletsiz bir topluma sahip bu anarko-kapitalist düzen vizyonu, daha fazla devlet harcamasına, daha fazla kamu borcuna ve daha fazla regülasyona, daha düşük üretkenliğe ve daha az satın alma gücüne doğru ilerleyen çağdaş sosyal-demokratik, “liberal”yönetim sistemine mutlak bir tezat oluşturmaktadır.


Mevcut sosyal-demokrat sistemin iç işleyişi daha yüksek vergilere ve daha fazla katkı payına yol açmaktadır. Kamu borcu artmaya devam etmektedir. Mevcut parti demokrasisi, sosyal refah ve devlet kapitalizmi sisteminin nihai varış noktası istikrar, zenginlik ve özgürlük değil, devletin iflası, sefalet ve baskıcılıktır.


Modern demokrasilerin çoğunda hâkim politika gündemi, devletin işsizliği, ekonomik krizleri, durgunlukları, depresyonları, enflasyonu, deflasyonu ve eşitsizliği önleyebileceğini ve iyileştirebileceğini ve devletin herkes için eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik sağlayabileceğini iddia etmektedir. Artan gelir ve istihdam vaatleri siyasî kampanyaları domine etmektedir.


Geleneksel politikalar işe yaramadı ve yeni milenyumda daha da az işe yarayacaklar. Bu soruna karşı çözüm, eskisinden daha fazlası olmamalıdır.


Yeni bir totalitarizmden kaçınmak için cevap daha fazla özgür kapitalizm ve daha az siyasettir. Böyle bir özgürlükçü düzen, yasama organının kura ile seçildiği “demarşi” ya da “sortisyon” denilen bir sistem aracılığıyla parti siyasetini ortadan kaldıracaktır. Parti siyasetinden arınmış bir siyasî sistem piyasa temelli bir parasal düzen ve hukuk ve güvenliğin özel olarak sağlanmasıyla birlikte, tekelci bir tahakküm örgütü olarak devleti en aza indirecek ve nihayetinde ortadan kaldıracaktır.


 

Dr. Antony P. Mueller, şu anda Brezilya'da, Federal University of Sergipe (UFS)’de ders veren bir Alman ekonomi profesörüdür. İrtibat kurmak isterseniz e-posta yazabilir veya Facebook’una, Twitter’ına, Tumblr’ına, Medium’una, bloguna ve YouTube kanalına göz atabilirsiniz.


Editör: Fırat Kaan Aşkın

Bu yazı Mises.org sitesinin “Will Robots Replace Human Workers? Let’s Hope So.” adlı yazısından tercüme edilmiştir.
83 görüntüleme0 yorum
bottom of page